1 - AFİŞTEKİLER2 - HABER/MAKALE

TO BE or NOT TO BE.. Herşey burda başlıyor

TO BE or NOT TO BE.. Herşey burda başlıyor

Bu yazıyı neden yazıyoruz? Çünkü insanlarımız İngilizce öğrenmenin ne olduğunun hala farkında değil.. Şöyle ki;

Bir kere bunu toplumda bir kabul aracı gibi görüyorlar.. Yani İngilizce bilen kıyak adamadır.. Enteldir.. filan falan 🙂
(ki alakası yok tabii, sadece işine yarar zamanı gelir ve yeni kapılar açar dünya ile haberleşmek adına)

Bir de acaip hafife alıyorlar İngilizce öğrenmeyi insanlarımız.. Bunca “BAŞARISIZLIĞA” rağmen etraflarında gördükleri (umarız ki farkındadırlar), hala 300-500 lira karşılığjnda market veya bakkaldan alınan bir mal filan sanıyorlar adeta..

Hani patron utanmasa diyece ki sekreterine “Kızım kasadan al da bir teklik git şu kurstan … lık İngilizce al bana”.. Evet biraz tuhaf geliyor kulağa ama tabii ki yanlızca teşbih yapıyoruz.. Anlam olarak durum pek de farklı değil..

İnsanlarımız hala öğrenemediler ki, hani BOL BOL “KAMPANYALI” lisan okullarımız var ya.. “Şimdi gelin 12 ay kaydolun, size bir de net book hediye” filan gibi.. Bunlara (maalesef) verilen paranın yüzde doksanı çöpe gidiyor neticede.. Çok az kişi (belki de yüzde 10-20 filan), o da kendi özel gayretleriyle birşeyler konuşmayı başarabiliyor..

Peki işin SIRRI NEDİR?

İngilizce inanılmaz derecede pratik yani egzersiz yani alıştırma isteyen bir uğraşıdır.. ve de çoğu zaman bire-bir “UĞRAŞMA” gerektirir.. Aynen bir annenin çocuğu ile, bir ustanın çırağı ile uğraştığı gibi..

  • İngilizce öğrenebilmek, istikrar – dolayısıyla kararlılık – gerektirir..  Sabır gerektirir..
  • İngilizce öğrenebilmek için tabii ki iyibir metod ve hocanın da çok büyük katkısı olacaktır..
  • Öğrenirken de öğrendikten sonra da devamlı “KURCALAMAK” ilgilenmek, canlı tutmak ister
    (kitap okuma, dinleme, konuşma vs)

Bu faktörler bir araya gelirse ne ala, yoksa inanın ki “MUALLA” günlük deyişimizle…

Bütün bunları yazdıktan sonra şuraya bağlayacağız;

  • Öğrenmek “KATİYETLE” mümkün, fakat yukarıdaki şartları bir araya getirerek..
  • Asla küçümsemeden ve sabırla işleyerek..

Örneğin TO BE denilen bir fiil var malum İngilizce’de.. Çoğumuz bunun Türkçe’deki OL-MAK anlamına geldiğinin bile farkında değiliz.. Abarttığımızı sanmayınız lütfen… Baştaki “to” ne anlama geliyor onu bile bilmeyen birçok arkadaşımız mevcut (ki, mek, mak anlamındadır)..

Onun için siz siz olun “KOLLARI SIVAYIP” TO BE fiilinden başlayın..

Bu fiil İngilizce dilinin TAM DA temelidir..

Temeliniz sağlam olursa, üzerine çıkacağınız katlar da o kadar sağlam olacaktır..

SEVGİLERLE
HOCA

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir